Çiçeği burnunda bir yayınevi Athica… Manga, manhwa ve webtoon türünde yayımladığı kitaplarla sektörde öncü olmayı hedefliyorlar. Yayımladıkları tüm eserler birer ilk ülkemizde.
Athica’nın genel yayın yönetmeni Kaan Cumalioğlu ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Projelerinden, yapay zekânın yayıncılık sektörüne potansiyel etkisine dair görüşlerinden bahseden Cumalioğlu ”daha da büyüyeceklerini” söyledi.
Kaan Bey, yayınevinizin yolu açık olsun. Öncelikle sizin manga, manhwa ve webtoon’a ilginiz nasıl başladı?
Fransızca eğitimi aldığımda bir şeyler değişti. Fransa’da ve Avrupa’da çizgi roman büyük bir piyasaya sahip. Tenten gibi çizgi romanlarla çok erken yaşlarda tanıştım. Yaşım ilerledikçe mangalarla tanıştım. One Piece bunlardan biri. Zaman geçtikçe animeler popülerleşiyordu. Mainstream(ana akım) içerikler tüketmeye başladım. Derken ülkemizdeki gençlerin oldukça ilgi duyduğu webtoon ve manhwa dünyasıyla tanıştım. İnsanların bu türe inanılmaz talebi olduğunu gördüm. Bir köprü rolü göreviyle yola çıktım. Üstesinden geldiğimi düşünüyorum.
‘’Kalıpların dışında bir dünya kurmak için!’’ mottosuyla yayın hayatına başladı Athica. Kalıplardan ve yenilik hedeflerinizden bahseder misiniz?
Buradaki temel amaçlarımızdan bir tanesi, en azından, jenerasyonlar arasındaki köprüyü kırmak. Çünkü insanlar artık aynı masada, aynı konulardan bahsedemez oldu. Herkes, tabiri caizse, farklı tellerden çalmaya başlamıştı. Dolayısıyla, insanları birleştirecek eserlerin olduğunu fark ettik. İnsanları aynı masada yan yana getirmek, okurken keyif alabilecekleri ve yaşları ne olursa olsun, kuşak farkı gözetmeksizin paylaşabilecekleri bir yaklaşım getirmek istedik. Hem Doğu’dan hem Batı’dan kitaplar getirmeye karar verdik. Okuyucuya tek bir düzlem yerine, çeşitlilik kazandırmak istedik.
Okurlarına kapısı açık olan bir yayınevi Athica… Yayımlanması istenen binlerce öneri gelmiştir şimdiden. Ben de beş manga önermiştim. Athica için bir eser yayınlanmayı nasıl hak ediyor?
Okuyucularımızla iletişim kurmayı becerdiğimizi düşünüyorum. Yayın planımız okuyucularımızın önerisiyle şekilleniyor. Mesut Bey, siz de beş manga önerisinde bulunmuştunuz. Hepsini not aldık. Her önerinin ne kadar potansiyeli olduğu araştırılıyor. Arz- talebi önemsiyoruz. Yayın programımız hem okuyucularımızın isteği üzerine hem de bizim yayın politikamıza göre ilerliyor.
İlk baskılar hızla tükeniyor. Okurlarda da bir ilgi var gerçekten…
Okurlardan gelen tepkilerden de çok memnunuz. İşimizi hakkıyla yapmaya devam edeceğiz.
Uzak Doğu kültürü, ülkemizde giderek büyüyen bir kitleye sahip. Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?
Uzak Doğu kültürü, ülkemizde giderek büyüyen bir kitleye sahip. Katılıyorum size. Tek kutuplu dünyadan, tek düşünce yapısından insanlar da sıkıldı. Farklı düşünce yapılarının, çok farklı zenginlikler getireceğini gördükleri için bence bu kitle büyümeye devam edecek. Hem Kuzey’den hem Güney’den kitaplar getirmeye devam edeceğiz. İnsanların bunları okumaya olanağı olsun istiyoruz.
Bir röportajınızda Zarya of the Dawn(yapay zekânın çizdiği çizgi roman) telif tartışması için ‘’teorik olarak tartıştığımız konuların bugün gerçek dünyada karşılığının olduğunu görmek benim için çok heyecan verici’’ demişsiniz. Bahsi artırmak istiyorum. İlerleyen dönemde yapay zekânın yazıp çizdiği bir eseri yayınlamak ister misiniz? Şüpheleriniz var mı?
İnsanların tüm bilgilere erişmeye hakkı var. Artifical Intelligence(Yapay Zekâ)’ın yaptığı eserlere de erişim hakkı var. Bir enteresan bilgi daha vereyim. Gururla söyleyebilirim… Dünyanın yapay zekâyla yapılmış ilk mangasını yayınlayacağız.
*Söyleşi: Mesut Keskinbıçak